GÖZE ALDIKLARINIZ KADAR VARIZ
Hepimiz kendimiz, ailemiz, çocuklarımız için sevdiklerimiz için, ülkemiz ve hatta dünyamız için neyi, ne kadar göze alabiliriz? Doktor olmak bir göze alıştır. Ülkeyi yönetmek bir göze alıştır. Evlenmek, çocuk sahibi olmak bir göze alıştır. Yapılan her iş gereken göze alındığı zaman mükemmel olarak ortaya çıkar. Ve insanlar her konuda göze aldıkları kadar var olurlar.
Gerçeğin bilgisine talip talip olanlar, beş esası; iyilik, doğruluk, hizmet, bilgi ve sevgiyi göze aldıkları kadar aydınlanır yeni bilgilere açılırlar. Ancak bu beş esası hangi sınıra kadar göze alıyoruz, mesele buradadır. Çünkü yeni bilgilere açılmak yeni güce açılmaktır. Gücü kullanmak ise liyakat meselesidir. Liyakatimizi sevgimiz belirler. Sevgimizi de baştaki dört esas! Dört esas ve sevgi birbirleriyle bir birleşik kap oluştururlar. En azı ne kadarsa diğerleri de o kadardır. Daha iyi olmayı göze almak ister istemez diğer esasların da kapısını açar. Daha doğru olmayı göze alamıyorsak, daha iyi de olamayız. Şöyle sözler ederiz: “O çok iyi bir insandır, ama biraz yalancıdır.” Eğer o kişi biraz yalancı ise çok iyi olamaz! Zaten “o” ya iyidir ya da değildir, ya doğrudur ya da değildir. Bu işin “biraz”ı yok!