BÜTÜN AHLAK KURALLARI; BÜTÜN DİNLER hatta bütün meslek kuralları hepsi insanı sevgi bilincine yükseltmek içindir. Sevgi bilinci saygıyı, özeni ve pek çok incelikleri içerir. Sevgi mutlaka iyi ve doğru davranışlar, karşılıksız hizmet ve ince bilgilerden sonra doğan bir Güneş gibidir. Kalpleri ısıtır, gönülleri açar, insanları gerçek kardeşler halinde birbirine bağlar.
Biz, kavramları sayarak anlıyoruz. Aslında nasıl beyaz, yedi renkten oluşursa, nasıl beyazı tarif için içindeki renkleri teker teker saymıyorsak, sevgiyi de aynen böyle kavramalıyız.
Sevgi gönül gözüdür. O göz, olayların nedenini ve sonucunu görür. Sevgi daha üst bir duyuştur, O’nun sesini kalbinde duyar. Gönül gözü kapalı olan karanlıkta kaybolur. Vicdan; insanın iyiyi, doğruyu, güzeli bulmasında rehberdir. Vicdanımızda bir sıkıntı varsa, gönlümüzün kabul etmediği bir iş yapmışızdır.
Eğer egomuz olmasaydı bütün bu saydıklarımızı yapıvermek çok kolaydı. Ego bizim aklımızı devamlı çeler, bizi aldatır, vesvese yaratır. Egomuzu tanımak ve daima kontrol etmek zorundayız. Kendini bilmek egomuzu bilmek demektir. Bu tanıma, kontrol ve bilme düşünce gücüyle olur. Düşünebilme yetisi O’nun insana armağanıdır ki hem bizi yükseltir, hem her yanlışımızdan sorumlu tutar. Güzel düşünme, güzel bilgilerle olur.
Güzellikler hepimizin üzerine olsun.
Amin.