SEVGİNİN GİZEMİ
İnsan sevgi ortamının oluşmasından, gelişmesinden, varlığından ve özellikle olağanüstü birikiminden haberdar bile değil. Hatta hiçbirimiz bunun için bilinçli olarak ne yapmamız gerektiğini bile bilmiyoruz. Hep kullana geldiğimiz kısıtlı anlamlar taşıyan sözcüklerle, sınır ve tanımlamalara uymayan sevgi gücünü anlatabilmek aslında olanaksız.
Sevgi, maddenin esaretinden kendini kurtarabilen ruhun tek sığınağı! Aslında maddeden yana, zenginlikten yana, güçten yana, tam bir sahiplik de yok. Hepsi kalıcı, biz gidiciyiz. Ancak aynı değerlendirmeyi sevgi için, şefkat için, hoşgörü için yapamayız. Onlar hiçbir zaman yitirilmeyen değerleri ifade ederler. Onlar yaşama zenginlik, yücelik, aydınlık, renklilik, soyluluk ve huzur getirirler.
Sevginin elle tutulur maddesel bir nesne olmadığını hepimiz biliriz. Hiçbir yere bir bağımlılığı da yoktur. Gözle görülmez, işitilmez, dokunulmaz, koklanmaz, tadına bakılmaz… Ancak sevgi, bu tanımlamaların dışında kalan, tam bir gerçeklik, yaşam gücü, dinamizm ve kutsal bir yansımadır. Bizler bir dış görüntü, bir hacim, bir kabuk değil; bir öz, bir çekirdek, bir sevecenlik, bir coşku, kısaca sevginin oluşturduğu bir Göksel Yapı’yız.
Sevgi yaşamın ve hatta Evrenin sihirli anahtarıdır. İnsanın özü ve temelidir. Bilginin, ahlakın ana gerçeği, varlığın da en güzel görüntüsüdür. Sevginin varlığını ve etkisini bulmak, duymak, görmek ve algılamak için iç dünyamızla barışık bir yaşam sürmek gerek.
Sevgi, bir evrensel merkezden yönetilen ve çevresine devamlı huzur, mutluluk, anlayış, duygu yoğunluğu veren bir kaynaktır. Hepimiz bu sevgi yağmurundan payımıza düşenleri alma gücüne ve hakkına sahibiz. Çünkü herkes içinden akıp geçen bu enerjiyi yeteneği oranında sahiplenir. Fark, kişilerin sevgiyi algılama güçleri arasındaki farktır.
Özümüzdeki sevgi potansiyeli yaşamımızın en büyük referans noktasıdır. Tam bir olduğugibilik, bir riyasızlık, bir maskesizliktir. Gerekli olmayanları isteme ısrarında olmazsak, gerekli olanlar kendiliklerinden bizi bulacaktır. Sevgi, zaman ötesi bir kavramlar buketidir. Sevgi, edebi kelimelerle değil, ancak ebedi anlayışlarla yorumlanabilir.
Sevgi, farklılıkları yorumlamak fikrinden sıyrılmaktır. Sevgi, madde ötesi ve beden ötesi bir değerdir. Sevgi, gönlün sevdiğinde ibadet etmesidir. Sevgi coşkulu bir ürperti, duygulu bir hissediş, bir gönüllü paylaşımdır. Sevgiyi bulmak için minnettarlığa da, nankörlüğü de düşünmekten vazgeçmeliyiz.
Sevginin en büyük getirisi, kişinin kendi içinde paylaşabileceği milyonlarca dünya olduğunu keşfetmesidir. Sevgi, verirken zenginleşen, alırken zenginleştiren çok özel bir duygudur. Sevgi ortamı içinde her doktor bir dahi, her ilaç bir mucize olur.
Hanri Benazus’ dan derleyen Halim Gürol