HEM DÜNYAMIZ HASTA, HEM BİZ İNSANLAR HASTAYIZ
Ruhsal bilgiler nitelik bakımından dünya bilgilerine benzemez. Ay’ın Dünya’ya uzaklığını veya yerkürenin çapını bilmek sıradan bir insana sorumluluk yüklemez. Ancak ruhsal varlığımızla ilgili bilgiler herkese sorumluluk yükler. Bilgiye uygun bir yaşama geçilmezse öğrenmiş olmaktan doğan bir borç yükleniriz. Bu borç insan için bir ağırlıktır. Çünkü bilginin yükü üzerimizde kalmıştır. Kullanılmayan bilgi yeni bilgilere açılmamızı engeller, bizi şaşırtır hatta şer olur çıkar.
Ruhsal bilgi bir anlamda ruhsal emirdir; ehline verilir. Çünkü anlaşılması ve yerine getirilmesi gerekir. Bugün din üzerinden verilen ruhsal bilgilerin ehil olmayan zihinlerde ne acı haline dönüştüğünü bütün dünyada ve ülkemizde görmekteyiz.
Bugün kiliselerde, camilerde ve benzer yerlerde verilen vaazları kaç kişi anlıyor, kaç kişi anlamadığı halde anladığını zannederek yalan yanlış sonuçlar çıkarıyor?
Bütün dinler birbirinizi koşulsuz sevin, birbirinize yardım edin, elinizdekileri olmayanlarla paylaşın derken Dünyamızın hali nedir? Savaş, açgözlülük, doğruluktan, iyilikten uzaklaşma ve bildiğimiz halde uymadığımız bilgilerin muazzam yükü; sonuçta hem dünyamız hasta, hem biz insanlar hastayız!