RUHSAL GERÇEKLERE ARKAMIZI DÖNMEK
Ruhsal gerçeklere arkamızı dönmek, ışığa arkamızı dönmektir. Her şeyi ve bizi sevgisiyle yaratan o eşsiz Kudret karşısındaki yerimiz O’nun kulu olduğumuzdur. Pek çok sözcük gibi kul sözcüğü de insanın cahilliği ile anlam değiştirmiştir. Kul olmak Bütün’ün parçası olmaktır. Yaratılışın sonsuz büyüklükteki Bütünlüğünün içinde yer alan bir varlığız. Dolayısıyla Büyük GERÇEĞİN içindeyiz ve onun bir parçasıyız. Ancak bunun farkında değiliz. “O balıklar ki denizin içindedirler ama denizi bilmezler”
Gerçeğin içinde olan o gerçeğe uygun davranmak zorundadır. Uygun davranış ışığı yaratır ve gerçeği gösterir. Bunun ilk adımı ise Yaratan Kudretin kulu olduğumuzu idrak etmektir. Ne yazık ki bunu herkes söylüyor ama bilincinde değiller. Eğer bilincinde olsalardı Cennet gibi bir dünyada yaşardık. O’nun Rızasını kazanmak önce kulu olmakla mümkündür. Dileklerin kabulü O’nun kulu olmamıza bağlıdır.
Ruhsal bilgiler gerçeği aydınlatan bilgilerdir. Bu bilgilere aykırı bir yaşam o ışığa arkasını dönmektir ki kişi artık karanlıktadır. Zulmet karanlık, zalim karanlıkta olan demektir. Ruhsal bilgilerin ışığına arkamızı dönmek, önce kendimize sonra ilişkide olduğumuz herkese, her canlıya, doğaya zulmetmektir.
O’nun yolu tüm kullarına açıktır. Ancak her kulun mevcut düşüncesi hayır için kullanma yolu o Bütün’e hizmet etmek isteyenlere açıktır.